VARİS

Varis nedirVaris Hastalığı Nedir?

Kalpten pompalanan kan atardamarlar (arterler) yoluyla vücuda dağıldıktan sonra toplardamarlar (venler) yolu ile tekrar kalbe geri döner. Yer çekimine ters olan bu kan akışını sağlayan bir pompa gücü yoktur. Nefes almak ve bacak kaslarını kullanmak (yürümek ve spor yapmak) bu dönüşü hızlandırırken, ayakta sabit durmak veya sürekli oturmak toplardamar içindeki kanın hareketini zorlaştırmaktadır. Toplardamarların içinde bulunan kapakçıklar, kanın geriye kaçmasını engelleyerek akım yönünün yalnızca kalbe doğru olmasın sağlarlar. Bu kapaklarda yetersizlik meydana geldiğinde, kan vücudun alt tarafında göllenmeye ve toplardamarlar içerisindeki basıncı arttırmaya başlar. Bunun neticesinde, yüzeysel toplar damarların genişlemesine ve / veya kıvrımlı bir hal almasına ise varis hastalığı adı verilmektedir.

Varis ameliyatıVarise Bağlı Şikayetler Nelerdir?

Uzun süre ayakta durulduğu takdirde varisli bacakta ağrı ve basınç hissi meydana gelir. Bu şikayetler bacağın yukarıya kaldırılmasını takiben gerilemektedir. Hastalığın diğer belirtileri; ağırlık hissi, kaşıntı, kramplar ve ayak bileklerinde ödem (şişlik) dir. Tedavi edilmeyen ve kapak yetersizliği ileri boyutta olan hastalarda, ayak bileği çevresinde renk değişiklikleri ve ülser (açık yara) meydana gelebilir.

Varis Kimlerde Görülür?

Varis hastalığı, kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha sık görülür. İleri yaş, hamilelik, uzun süre ayakta durmak, şişmanlık ve aile öyküsü hastalığın risk faktörleridir.

Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Varis hastalığında uygulanacak tedavi yöntemi, varislerin boyutlarına göre belirlenir. Çapı 1-2 mm arasında olan örümcek ağı şeklindeki kılcal varislerde (telenjiektazi) vücut dışından lazer veya radyofrekans uygulaması tercih edilirken çapı 2-4 mm arasında olan damarlarda, köpük veya iğne tedavisi adı verilen skleroterapi işlemi tercih edilir.

SkleroterapiGeniş çaplı ve vücudun dışına doğru çıkıntı yapan damarlarda (pakelerde) ise cerrahi seçenekler gündeme gelir. Eskiden hemen hemen tüm vakalarda uyguladığımız ve “stripping” adını verdiğimiz açık cerrahiyi artık oldukça seçilmiş ve az hastada uyguluyoruz. Günümüzde en sık uyguladığımız cerrahi yöntemler: Lazer veya radyofrekans ile hastalıklı damarı vücut içerisinde yakarak kuruttuğumuz “endovenöz ablasyon” yöntemi ve özel yapıştırıcılar ile hastalıklı damarı tıkadığımız “venöz sealing” yöntemleridir. Damar içerisine girilerek uygulanan lazer ve radyofrekans yöntemlerinde etraf dokuları sıcak etkisinden korumak ve hastanın ağrı duymamasını sağlamak için tümesan anestezi adı verilen lokal anestezi uygulanır. Yapıştırma yönteminde ise bu anesteziye de gerek yoktur. Hiç bir kesi yapılamayan hastalar aynı gün işlerine geri dönebilirler. Bu nedenle pakesi olamyan hastalarda bu tedaviye “ameliyatsız varis tedavisi” adı verilmektedir.

Varis Ameliyatını Kime Olmalısınız?

Ülkemizde damar cerrahi ihtisasını kalp ve damar cerrahi klinikleri vermektedir. Bu nedenle varis hastalığının tedavisini uygulayan hekim bir kalp ve damar cerrahı olmalıdır.

Ameliyat Videomuz